Kitaplar

Kitaplarımızı Ücretsiz Şekilde Okuyabilirsiniz

Rahmet ve Muhabbet

Takdim

Kâinatı yoktan var eden, “Kullarım beni tanısın, yanlış yollara sapmasın” diye kendi içlerinden bir kitap, bir nizamla peygamber gönderen,

Geçmiş ümmetlerin kıssalarından haber vererek hisse almamızı, ders çıkarmamızı murat eden,

İsyanımıza, tuğyanımıza, günahlarımıza bakmadan bizi çeşitli nimetlerle rızıklandıran,

Yaptığımız amellerin, hizmetlerin karşılığını kat kat veren,

Bizleri sonsuz rahmetiyle, mağfiretiyle kuşatan,

Kendinden başka ilah olmayan Rahman, Rahîm Rabbimize sonsuz hamd ü senâlar olsun.

Âlemlerin efendisi, âhir zaman nebisi, canımız, cananımız, rehberimiz, efendimiz Hz. Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve selleme, âl ve ashabına ve etbaına sonsuz salât ü selâm olsun.

İlâhî! Farz-ı muhal, bizi öldükten sonra yeniden yaratmasan, mahşer, hesap, cennet, cehennem, azap, ölüm sonrası ebedî hayat olmasa bile, inanan mü’min bir kula gereken, bütün samimiyetiyle kulluk etmek, Seni sınırsız bir aşk ve muhabbetle sevmektir. Çünkü Sen Rabb’sin, biz abdiz.

Abd olan, gerçek kul olan, ilâhî kudret karşısında, ilâhî emirler ve nehiyler karşısında irade-i cüz’iyyesini irade-i külliyede ifna eder.

Sonra, sevmemizi istediklerini de sevmemiz gerekir. Sen sevdikten sonra kula sevmemek yakışır mı?

Mü’min, her hususta olduğu gibi muhabbet hususunda da iddiada bulunmaz. Çünkü iddiada bir enaniyet kokusu vardır. Mü’min-i kâmil iddia etmez, yapması gerekeni yapar, sevmesi gerekeni sever.

İlâhî! İddia etmiyor, emrine inkıyad ediyoruz.

Kıssalar – Hisseler

Zeki Soyak’ın Kitaplarına Erişin

Zeki Soyak’ın Videolarına Erişin

Zeki Soyak’ın Sohbetlerine Erişin

Tüm Platformlarda

İçeriklerimizin Tamamına Aşağıdaki Platformlardan Erişebilirsiniz

Apple Podcast